Suresi.com.tr

Ana sayfa » » Duha Suresi

Duha Suresi

Duha Suresi, Mekke döneminde inmiştir. 11 âyettir. Duhâ, kuşluk vakti demektir

İçindekiler

Duha Suresi Arapça Oku

Duha Suresi Arapça yazılı olarak okumak için lütfen sayfayı aşağı kaydırın.

Duha Suresi Arapça 1. Sayfa

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

وَالضُّحٰىۙ١وَالَّيْلِ اِذَا سَجٰىۙ٢مَا وَدَّعَكَ رَبُّكَ وَمَا قَلٰىۜ٣

Duha Suresi Arapça 2. Sayfa

وَلَلْاٰخِرَةُ خَيْرٌ لَكَ مِنَ الْاُو۫لٰىۜ٤وَلَسَوْفَ يُعْط۪يكَ رَبُّكَ فَتَـرْضٰىۜ٥اَلَمْ يَجِدْكَ يَت۪ـيـماً فَاٰوٰىۖ٦وَوَجَدَكَ ضَٓالاًّ فَهَدٰىۖ٧وَوَجَدَكَ عَٓائِلاً فَاَغْنٰىۜ٨فَاَمَّا الْيَت۪يمَ فَلَا تَقْهَرْۜ٩وَاَمَّا السَّٓائِلَ فَلَا تَنْهَرْۜ١٠وَاَمَّا بِنِعْمَةِ رَبِّكَ فَحَدِّثْ١١

Duha Suresi Arapça Dinle

Duha Suresi Arapça Dinle, Duha Suresi’ni Abdulbaset Abdussamed’den Arapça dinlemek için lütfen Play ▶️ butonuna basın.

Duha Suresi Türkçe Oku

Duha Suresi Türkçe latin alfabeysiyle yüzünden okumak için lütfen sayfayı aşağı kaydırın.

    Duha Suresi Türkçe 1. Sayfa

    Bismillahir rahmanir rahim.

  1. Ved duha.
  2. Vel leyli iza seca.
  3. Ma veddeake rabbuke ve ma kala.
  4. Duha Suresi Türkçe 2. Sayfa

  5. Ve lel ahıretu hayrun leke minel ula.
  6. Ve le sevfe yu’tike rabbuke fe terda.
  7. E lem yecidke yetimen fe ava.
  8. Ve vecedeke dallen fe heda.
  9. Ve vecedeke ailen fe agna.
  10. Fe emmel yetime fe la takher.
  11. Ve emmes saile fe la tenher.
  12. Ve emma bi ni’meti rabbike fe haddis.

Duha Suresi Türkçe Meali Oku

Duha Suresi Türkçe Meali okumak için lütfen sayfayı aşağı kaydırın.

    Duha Suresi Türkçe Meali 1. Sayfa

    Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.

  1. Andolsun kuşluk vaktine
  2. ve dindiği zaman o geceye ki,
  3. Rabbin sana veda etmedi ve darılmadı!
  4. Duha Suresi Türkçe Meali 2. Sayfa

  5. Ve kesinlikle senin için sonu önünden (ahiret dünyadan) daha hayırlıdır.
  6. ileride Rabbin sana verecek de hoşnut olacaksın!
  7. O, seni bir yetim iken barındırmadı mı?
  8. Seni, yol bilmez iken (doğru) yola koymadı mı?
  9. Seni bir yoksul iken zengin etmedi mi?
  10. Öyle ise, sakın yetime kahretme (onu horlama)!
  11. El açıp isteyeni de azarlama!
  12. Fakat Rabbinin nimetini anlat da anlat!

Duha Suresi Türkçe Meali Dinle

Duha Suresi Türkçe Meali Dinle, Duha Suresi Prof. Dr. Hamdi DÖNDÜREN’in Türkçe Mealini, Ahmet DENİZ’den dinlemek için lütfen Play ▶️ butonuna basın.

Duha Suresi Konusu

Duha Suresi konusu, Müşriklerin üzücü söz ve davranışlarına karşı bir teselli olmak üzere Hz. Peygamber’e, yüce Allah’ın himayesi sayesinde çocukluğundan itibaren nice güçlükleri aşarak bugünlere geldiği hatırlatılmakta ve kendisinin de yetime, yoksula iyi davranması emredilmektedir.

Duha Suresi Nuzül

Mushaftaki sıralamada doksan üçüncü, iniş sırasına göre on birinci sûredir. Fecr sûresinden sonra, İnşirâh sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Rivayete göre Fecr sûresinin inişinden sonra öncekine nisbetle daha kısa bir süre vahiy kesilmiş, müşrikler bu olayı kullanarak Hz. Peygamber’e, “Herhalde rabbin sana darıldı ve seni terketti” demişlerdi. Bu sözlerden dolayı Hz. Peygamber’in duyduğu üzüntü üzerine bu sûre inmiştir (Taberî, XXX, 148). Bizim iniş sıralamasında esas aldığımız bu rivayet dışında, Duhâ sûresinin iniş tarihine dair başka rivayetler de vardır: 1. İlk vahiyden (Alâk ve Müddessir sûrelerinin ilk âyetlerinden) sonra uzunca bir süre vahiy kesilmiş, tekrar başladığında ilk olarak Duhâ sûresi gelmiştir. 2. Necm sûresinde geçen “Cebrâil”i bütün azametiyle görme ve ona iyice yaklaşma” sonucu Hz. Peygamber’de oluşan heyecan ve sarsıntı yatışsın diye bir süre vahiy kesilmiş, sonra Duhâ sûresi gelmiştir (İbn Kesîr, VIII, 287-288, 445-446; Şevkânî, V, 378). Vahyin mâkul sebeplerle kesilip araya fâsılaların girmesi her seferinde muhaliflerin dedikodu yapmalarına vesile olmuş, Allah da resulünü teselli etmiştir.

Duha Suresi Fazileti

Duha Suresi fazileti,

Duha Suresi Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Duha Suresi Kur’an-ı Kerim’de kaçıncı sayfadadır?

Duha Suresi, Kur’an-ı Kerim’de 595. sayfada başlar, 596. sayfada biter.

Duha Suresi kaç ayettir?

Duha Suresi, 11 ayetten oluşur.

Duha Suresi hangi cüzde yer alır?

Duha Suresi, Kur’an-ı Kerim’de 30. cüzde yer alır.

Duha Suresi kaç sayfadır?

Duha Suresi, Kur’an-ı Kerim’de toplam 2 sayfa içinde yer alır.

Duha Suresi Tefsiri

Kur’an Yolu Tefsiri kitabından Duha Suresi Tefsiri aşağıdadır.

Duha Suresi 1-3. Ayet Tefsiri

Duhâ kelimesi “kuşluk” anlamına gelmekle birlikte çoğu müfessirler, 2. âyetteki “gece”nin alternatifi olarak burada bütünüyle gündüz vakti için kullanıldığı kanaatindedirler. İbn Âşûr’a göre ise kelime burada da kuşluk vaktini ifade etmekte olup bununla tıpkı kuşluk vakti güneş ışığının yeryüzünü bütünüyle kaplaması gibi vahiy ışığının da dünyaya inip aydınlatmaya başladığına imada bulunulmuştur. 2. âyetteki gece karanlığı da Hz. Peygamber’in bu vakitte evinde veya Kâbe çevresinde sesli olarak Kur’an’ı okuduğu, müşriklerin ise onu gizlice dinledikleri vakit olup bundan dolayı bu iki vakit üzerine yemin edilmiştir. Yeminin amacı putperestlerin artık Hz. Peygamber’e vahyin gelmez olduğu, Allah’ın onu terkettiği iddialarının gerçekle ilgisinin bulunmadığını kesin bir dille belirtmektir (XXX, 394-395). Kaynak : Kur’an Yolu Tefsiri Cilt:5 Sayfa:638

Duha Suresi 4-5. Ayet Tefsiri

“İşin sonu” diye çevirdiğimiz âhiret ile “öncesi” diye çevirdiğimiz ûlâ kelimelerinin buradaki anlamları konusunda iki yorum yapılmıştır: a) Senin bundan sonraki hayatın bundan önceki hayatından daha güzel ve başarılı olacak, özellikle peygamberlik görevinin sonu başlangıcından daha verimli olacak, b) Ebedî olan âhirette cennetteki hayatın geçici olan dünya hayatından daha güzel olacak. Bize göre, –bu âyetlerin inmesine sebep olan putperestlerin, “Artık Muhammed’e vahiy gelmiyor; Allah onu unuttu” gibi sözler söyleyerek (Buhârî, “Tefsîr”, 93) Peygamber’in sonunun geldiğini, davasının fiyasko ile biteceğini ummaları karşısında– Allah Teâlâ, resulünün sonunun gelmesi şöyle dursun, bundan sonraki hayatının, peygamberlik faaliyetlerinin ruhanî tekâmülünün öncekinden daha verimli, daha başarılı olacağını müjdelemiştir. Kaynak : Kur’an Yolu Tefsiri Cilt:5 Sayfa:638

Duha Suresi 6-8. Ayet Tefsiri

Hz. Peygamber, annesi ona hamile iken babasını, altı yaşında iken de annesini kaybetmiş; önce dedesi Abdülmuttalib’in, onun ölümünden sonra da amcası Ebû Tâlib’in himayesinde yetişmiştir. Ebû Tâlib, yeğeninin peygamberliğini kabul ettiğini açıkça ilân etmemekle birlikte düşmanlarına karşı onu korumuştur. Fakat Ebû Tâlib ve Hz. Peygamber’in eşi Hatice vefat edince müşrikler ona karşı saldırılarını arttırmışlardı. Bu sûrede Allah, o güne kadar peygamberine verdiklerini hatırlatarak teselli etmiş, geleceğinin daha iyi olacağını da müjdelemiştir. “Seni yol bilmez halde bulup yol göstermedi mi?” diye çevirdiğimiz 7. âyeti bazı müfessirler, “Resûlullah küçük iken Mekke vadilerinden birinde yolunu şaşırıp kaybolmuştu. Allah onun dedesine gelmesini sağladı” şeklinde yorumlarken, bazıları da “Resûlullah amcası Ebû Tâlib’le birlikte Suriye’ye giderken yolda kaybolmuştu, Allah’ın yardımıyla amcasını buldu” demişlerdir (Ebû Hayyân, el-Bahru’l-muhît, VIII, 486, Beyrut 1983). Buna benzer başka yorumlar da olmakla birlikte bunlar âyetin amacına açıklık getirici nitelikte görünmemektedir. Bizim de katıldığımız müfessirlerin çoğunluğunun yorumuna göre ise bu âyette Hz. Muhammed’in peygamberlikten sonraki dönemiyle önceki dönemi arasında bir karşılaştırma yapılmaktadır. Nitekim o peygamber olmadan önce de başta putperestlik olmak üzere kendi toplumunda hâkim olan inanç ve yaşayışın yanlışlığını, insanın varlık amacına yakışmadığını görüyor, bu gidişi asla beğenmiyordu; ama onların bundan nasıl kurtulacaklarını da bilmiyordu. Âyetteki deyimiyle bu konuda “yol bilmez bir halde” idi. İşte yüce Allah Kur’an’ı göndererek onu bu durumdan kurtarıp yolunu aydınlattı; ona hem varacağı hedefi hem de o hedefe nasıl varacağını öğretti (Râzî, XXXI, 215-216; Elmalılı, VIII, 5900-5901).Hz. Peygamber Kureyş’in soylu bir ailesine mensup olmakla birlikte yetim ve himayeye muhtaç olarak büyümüştü; çocukluğu ve gençliğinin ilk yılları yoksulluk içerisinde geçmiş, daha sonra gerek kendisinin ticarî faaliyetleri gerekse zengin bir tüccar olan Hz. Hatice ile evlenmesi ve eşinin tüm servetini onun yönetimine bırakması neticesinde fakirlikten kurtulmuştur. Ancak buradaki zenginleştirmeyi, Allah Teâlâ’nın resulüne gönderdiği vahiy ile onun ruh ve kalp dünyasını zenginleştirmesi, onu hem kendisini hem insanlığı aydınlatabilecek zenginlikte hakikatlere mazhar kılması şeklinde anlamak da mümkündür. Bazı müfessirlere göre 8. âyette, onun hayatındaki bu gelişme hatırlatılarak kendisine bu imkânları sağlayan Allah’ın ona darılmasının, kendisini terketmesinin söz konusu olamayacağı bildirilmiştir (bk. Abduh, s. 112; Elmalılı, VIII, 5902). Kaynak : Kur’an Yolu Tefsiri Cilt:5 Sayfa:638-639

Duha Suresi 9-11. Ayet Tefsiri

Câhiliye döneminde yetimlerin, yoksulların hakları gözetilmez, malları ellerinden alınır, kendilerine zulmedilirdi. Buna göre 9-10. âyetlerin ana hedefi Resûlullah’ın şahsında bütünüyle toplumun dikkatini bu iki temel ahlâkî ve sosyal problem üzerine çekmek ve bunları çözüme kavuşturmaktı. Bunun yanında, daha özel olarak Resûlullah’a mazhar olduğu anılan ihsanlar karşısında şükür mahiyetinde bazı görevleri hatırlatılmaktadır. Burada sıralanan görevlerin, 6-8. âyetlerde Hz. Peygamber’e bahşedildiği bildirilen ilâhî lutuflarla alâkalı olduğu görülmektedir. Buna göre Allah onu yetim iken korumuştur; o da yetimi incitmemeli, himaye etmelidir. Allah ona ne yapacağını bilmez iken yol göstermiştir; o da kendisine bir şeyler sorup aydınlanmak isteyeni geri çevirmemelidir. Allah onu yoksulken zengin kılmıştır; o da kendisinden yardım isteyeni azarlamamalı, gereken yardımı yapabildiği kadar yapmalıdır. Şükürle ilgili bu özel görevler örnek olarak sıralandıktan sonra sûre bu konuda “Rabbinin lutuflarını şükranla an” şeklindeki genel ve kuşatıcı bir buyrukla tamamlanmıştır. Bazı müfessirler buradaki “nimet” kelimesini “Kur’an, peygamberlik, bu sûrede Resûlullah’a lutfedildiği bildirilen şeyler” gibi değişik mânalarla açıklamışlarsa da bunu, Resûlullah’ın hayatı boyunca mazhar olduğu maddî ve mânevî bütün lutuflar, nimetler olarak anlamak sûrenin amacına ve âyetlerin akışına daha uygun düşmektedir. Şunu da belirtmek gerekir ki, Hz. Peygamber’in hayat hikâyesi onun eşsiz ahlâkını açıkça göstermektedir ve bu âyetlerde söz konusu edilen uyarılara onun herhangi bir davranışı sebep olmuş değildir. Kur’an’ın irşad ve eğitimde kullandığı üslûp gereği burada onun şahsında bütün insanlığa hitap edilmektedir. Kaynak : Kur’an Yolu Tefsiri Cilt:5 Sayfa:639-640

Duha Suresi Hakkında

Mekke devrinde nâzil olmuştur, on bir âyettir. Fâsıla*sı (ا، ث، ر) harfleridir. Adını birinci âyetteki “kuşluk vakti” anlamına gelen duhâ kelimesinden alır. Kuşluk vaktine yeminle başlayan sûreye Ve’d-Duhâ sûresi de denilir. Vahyin bir müddet kesilmesi sebebiyle Mekke müşrikleri arasında çıkan, “Rabbi Muhammed’i terketti, ona küstü” şeklindeki dedikodulardan Hz. Peygamber’in duyduğu üzüntü üzerine nâzil olmuştur (sûrenin nüzûl sebebiyle ilgili rivayetler için bk. Buhârî, “Tefsîr”, 93, “Teheccüd”, 4, “Fezâǿilü’l-Kurǿân”, 1; Müslim, “Cihâd”, 114-115; Tirmizî, “Tefsîr”, 82; Hâkim, II, 526-527). Vahyin kesilme süresiyle ilgili olarak iki üç günden kırk güne kadar varan çeşitli rivayetler mevcuttur.

Duhâ sûresi, İslâm güneşinin yükselişini sembolize eden kuşluk vaktiyle küfür ve şirk döneminin, bitmeye yüz tutmuş karanlık bir geceyi andıran haline yeminle başlar. Allah’ın Hz. Peygamber’i terketmediği ve kendisine darılmadığı bildirilir. Hz. Peygamber’i yakın bir gelecekte büyük başarıların beklediği, peygamberlik görevinin sonunun başlangıcından daha hayırlı olacağı müjdelenir. Aslında Hz. Peygamber annesiz babasız büyüyen bir yetimken rabbi kendisini koruyup kollamış ve ona peygamberlik vermiştir. Artık rabbin desteğinden uzak kalması ve terkedilmiş bir duruma düşmesi söz konusu değildir.

Sûrenin ikinci yarısındaki âyetler ilk nazarda bir başa kakma üslûbu taşır gibiyse de dikkatle incelendiğinde böyle olmadığı görülür. Daha önce verilen nimetlerden söz edilmesi başa kakma değil peygamberlikten sonra verilecek nimetlerin daha öncekilerle kıyaslanamayacak kadar büyük olduğunu anlatmak içindir. Nübüvvetten önce resulünü kimseye muhtaç etmeyen Allah nübüvvetten sonra mı yüz üstü bırakacaktır. Artık bir peygamberden beklenen görevleri yerine getirmesi, yetime, kimsesize sahip çıkması, ihtiyacı olanları eli boş çevirmemesi gerektiği belirtilir. Sûre, rabbin nimetlerini dile getirmeyi emreden bir âyetle son bulur. Bundan da en büyük nimet olan İslâm dininin tebliğ ve tâlim edilmesi istendiği sonucu çıkarılmalıdır. Bu özellikleri ve muhtevasıyla sûre yalnız Hz. Peygamber için değil her zaman ve her yerde bütün müslümanlar için büyük bir mânevî güç ve moral kaynağıdır.

Duhâ sûresinin bir önceki Leyl sûresiyle anlam ilişkisi vardır. Leyl sûresi, iyilerin ileride hoşnut ve razı olacaklarını müjdeleyen âyetle son bulurken bu sûrede, “Rabbin sana verecek, sen de razı olacaksın” meâlindeki âyetle bu müjdeye açıklık getirilmiş olur. Bundan sonraki İnşirâh sûresi ise hem üslûp hem de anlam bakımından Duhâ sûresinin devamı gibidir. Çünkü bu sûrede Peygamber’in göğsünün genişletildiği, sırtındaki ağır yükün kaldırıldığı ve namının yüceltildiği bildirilir. Duhâ sûresinin başında yer alan, “Rabbin seni terketmedi, senden yüz çevirmedi” meâlindeki âyete karşılık İnşirâh sûresi, “Öyleyse sen de sadece rabbine yönel” âyetiyle son bulur.

Duhâ sûresini okumanın faziletine dair Sa‘lebî ve Vâhidî gibi müfessirlerce Übey b. Kâ‘b’dan nakledilen ve daha sonraki bazı tefsir kitaplarında da yer alan, “Kim Duhâ sûresini okursa Allah onu Muhammed’in şefaatine lâyık gördüğü kulları arasına alacak, ona ayrıca yetim ve dilencilerin sayısının on katı sevap yazacaktır” meâlindeki hadisin mevzû olduğu kabul edilmiştir (Zerkeşî, I, 432; Duhâ sûresinin ve daha sonraki sûrelerin sonunda tekbir getirilmesiyle ilgili rivayet için bk. BEZZÎ; TEKBÎR).

BİBLİYOGRAFYA:

Râgıb el-İsfahânî, el-Müfredât, “dhv” md.; Müsned, IV, 312-313; Buhârî, “Tefsîr”, 93, “Teheccüd”, 4, “Fezâilü’l-Kurân”, 1; Müslim, “Cihâd”, 114-115; Tirmizî, “Tefsîr”, 82; Taberî, Câmiu’l-beyân (Bulak), XXX, 229-234; Hâkim, el-Müstedrek, II, 526-527; Kādî İyâz, eş-Şifâǿ, I, 46-49; Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, İstanbul 1307, VIII, 594-607; İbn Kesîr, Tefsîrü’l-Kurǿân, VIII, 446-450; Zerkeşî, el-Burhân, I, 432; Tecrid Tercemesi, IX, 34-38; Aynî, ǾUmdetü’l-kārî, Kahire 1392/1972, XVI, 162-165; Âlûsî, Rûhu’l-meǾânî, XXX, 153-165; Elmalılı, Hak Dini, VIII, 5883-5909; Zuhûr Ahmed Azhar, “Duhâ”, UDMİ, XII, 301-302.

Emin Işık


Bu sayfayı sevdiklerinle paylaşarak bize destek olmak ister misin?

TwetlePaylaşPinterestRedditTumblrLinkedin

Duha Suresi ile ilgili yorum yap




Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Atıf-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır. Suresi.com.tr - 2020